siyaset — is., Ar. siyāset 1) Politika Siyaset alanında ismi zaman zaman çok geçen bir simadır. H. E. Adıvar 2) Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış Birleşik Sözler siyaset bilimi siyaset meydanı siyasetname açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
siyâset — (A.) [ ﺖﺱﺎﻴﺱ ] 1. politika. 2. idam cezası … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
SİYASET — Memleket idare etme san atı. Devlet idare tarzı. * Dünya ve âhirette necatlarına sebeb olacak bir yola, insanları irşad ile beşeriyetin salâhına çalışmak. * Diplomatlık. Politika. * Seyislik, at idare işleriyle uğraşma. (Bak: Hilafet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂLEM-İ SİYASET — Siyâset dünyası, siyaset âlemi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
siyaset bilimi — is. Siyasal kuramları ve bu kuramların uygulamalarını inceleyen bilim dalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
siyaset meydanı — is. 1) Siyasi konularda çeşitli kesimlerden görüşlerin ortaya konduğu ve tartışıldığı yer veya ortam 2) esk. Ölüm cezalarının uygulandığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
EVİL — Siyaset … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SİYASÎ — Siyaset icabı olan. * Siyaset adamı. * Politik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SAYİS — (Siyaset. den) At uşağı, seyis. Koyun güdüc … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SİYASETEN — Siyaset bakımından, siyasî bakımdan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'ZİR — Siyaset. * Tehdit etmek. * Tazim ve tathir. Temizlemek ve hürmet etmek. * Lügatta red, icbar, tahkir, te dib, hak üzere tevkif mânalarına gelen bu tabir, İslâm hukukunda: Hakkında muayyen bir şer î ceza olmayan suçlardan dolayı ulülemr (hükümdar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
